Bilge Adamın Korkusu'nu bitirenler bilir. Bu ikinci kitap, birinci kitabın sonunda aklımıza gelen sorulara cevaplar değil yeni sorular ekledi... Üçüncü kitapta açığa kavuşması beklenen sorulardan bazılarını ve tahminleri paylaşacağız, sizden de tahminlerinizi bekliyoruz:

1- Auri gerçekte kim?

  

    Bir prenses olduğu söyleniyor. Başka birinin giydiği elbiseyi giymemesi, yemekleri dik oturarak nazikçe imkanı varsa çatal bıçakla yemesi soylu biri olduğunun göstergesi.

2- Kvothe hancı olduktan sonra neden güçlerini kaybetmeye başladı ?

    İkinci kitapta Kvothe Elodin'e "birinin ismini değiştirmesi ne demektir?" diye sormasından sonra Elodin telaşla Kvothe'ye böyle bir şey yapmadığını umduğunu söylemişti.Onu bu kadar telaşlandıran muhtemelen birinin derin ismini değiştirmesi durumunda gücünü kaybetmesiydi.Büyük ihtimalle Kvothe, Hancı Kote olduktan sonra güçlerini kaybetmeye başladı.

3- Denna’nın hamisi kim ? ve yüzüğü neden onun için çok önemli ?

    Tahminler haminin Chandrianlardan biri olduğu yönünde. Denna'nın yüzüğü, kim olduğu, ailesinin kim olduğuyla ilgili bilgilerse bizi üçüncü kitapta bekliyor. Malum Patrick Rothfus'un bilgi konusunda en ketum davrandığı karakter Denna.

4- Seriye ismini veren olay kralın katili olması neden gerçekleşecek ve hangi kralı öldürecek ?

    Seriye ismini veren olay hakkında hiçbir şey yok. Ama Denna'nın sırları düşünüldüğünde kralkatili olması Denna'nın uğruna yapılacak gibi görünüyor.

5-  Elodin Auriyle nasıl tanışmış, aralarında ne var ?  Elodin ademlerin dilini nereden biliyor ? Nasıl ruh sağlığını kaybetti ?

    Kvothe'yle Auri çatılarda oturuken Elodin'in onları görmesi, yanlarına geldiklerinde düşüncelere dalması ve Auri'nin sorularına onu tanıyor gibi cevap vermesi Elodin ile Auri arasında bir bağlantının olduğunun göstergesi. Bunun haricinde Kvothe'yle sohbet ederken Ademlerin dilini kullanması, onu deliliğe iten olaylar gibi birçok şey merak edilen konular. Bence Patrick Rothfuss Elodin'i anlatan bir yan kitap yazmalı, malum Elodin'in de Kvothe'den aşağı kalır yanı yok :)

6- Kvothe ile Bast nasıl tanıştılar ?

    Seride olaylar çoktan yaşanmış olup Kvothe başından geçenleri Tarihçi'ye anlattığı için Bast'la nasıl tanıştıkları hala bilinmiyor. Bu da üçüncü kitapta açıklığa kavuşacak onlarca sorudan biri.

7- Ve son olarak Chandrianlar... 

Chandrianlar ailesini katletmeseydi Kvothe'nin hayatı belki de diyar diyar gezip gösteriler yapmaktan ibaret olacaktı ya da zamanı gelince Üniversite'ye gidecek ve sakin bir hayat yaşayacaktı. Serinin asıl fantastik öğesi onlar. Ve Kvothe'nin asıl amacı Chandrialılar'dan intikamını almak... Acaba bu olacak mı ? 

Patrick Rothfuss'un Kralkatili Güncesi Serisi yayımlandığından bu yana 32 dile çevrildi ve fantastik roman diyarında büyük ses getirdi. Seri tek karakter üzerinden gidiyor,Kvothe...Peki neden bu kadar sevildi Kvothe ?

Bir kere annesinin, babasının ve ailesi olarak gördüğü Edema Ruh'ların katledilişine tanık oluyor çocuk yaşta, bu durum onu erken olgunlaştırıyor. Hayata karşı pes etmiyor çünkü güçlü bir karaktere sahip.

Medeniyetin Dört Köşesi'nin tek okulu olan "Üniversite"ye birçok öğrencinin kabul edildiğinden daha erken giriyor ve hızla yükseliyor, çünkü zekası dahilik düzeyinde.Çok iyi müzik aleti çalabiliyor ve şarkı söyleyebiliyor, yani karakterimiz zeki olduğu kadar yetenekli de.

Ayrıca birbirini deli gibi seven bir anne-babanın çocuğu olarak Kvothe, aşık olduğu Denna için her şeyi yapabilir.

Evet. Hem zeki, hem cesur, hem yakışıklı, hem yetenekli. Ama onun da gerçek hayattaki her insan gibi kusurları var. Mesela zekasıyla övünmeyi seven, çok seven bir karakter.

                                              

 

''Benim adım Kvothe Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur.''

Kral Katili Güncesi serisi Patrick Rothfuss'un yazmış olduğu 3 kitaptan oluşan seridir.Şuana kadar Rüzgarın Adı ve Bilge Adamın Korkusu eserleri çıkmıştır.Serinin son kitabı olan Taş Kapılar ile Patrick Rothfuss seriye bir son verecektir.Son kitabın ne zaman çıkacağı ile ilgili ise yazar bir bilgi vermemektedir.Kral Katili Güncesi dünyasında geçen iki eser daha bulunmakta bunlar Bast ve Auri adlı eserlerdir bu karakterler seride olan karakterlerdir ancak bu eserler Türkçe'ye çevrilmemiştir.

Şimdi gelelim eserimizin dünyasını biraz da olsa size tanıtmaya.Hikaye Medeniyetin Dört Köşesinde geçmektedir.Kvothe, eski maceralarla dolu hayatına belirli sebeplerle bir ara vermiştir ve bir han satın alıp burasını Bast ile işletmektedir.Medeniyetin Dört Köşesinde Tarihçi olarak tanınan Devan Lochees döneminin en iyi katibidir ve Kvothe ile yolları kesişir ve onun hayatını Bast'ında etkisiyle kaleme almaya başlar.

Hikayenin başında Kvothe ailesiyle yolculuk eden gezgin bir kumpanyanın en genç üyesidir ve bir Edema Ruhtur.Babası annesi ve kumpanyasıyla Medeniyetin dört köşesinde sanatlarını icra etmektedirler.Babası işinde iyi olan bir lavta sanatçısıdır.Kaybolmuş hikayeleri bulup onları yeniden gün yüzüne çıkarmayı kendisine görev edinmiştir.Yolculuk sırasında tanıştığı Ben adlı eski bir üniversite öğrencisi ve gizemci sayesinde sempatiye olan ilgisini keşfeder.Ben'den temel eğitimleri alan ve sempatiye doğuştan gelen bir yeteneği olan Kvothe için her şey güzel gitmektedir.

Ancak her şey bir gün Chandrianlılar denen bir grubun kumpanyaya saldırmasıyla altüst olur , ailesi ve kumpanyası katledilen Kvothe bunun nedenini öğrenmek istemektedir.Bir yandan da Üniversiteye gitme hayallerini gerçekleştirmek istemektedir.Ancak hayallerin pekte kolay gerçekleşmeyeceğini Kvothe acı deneyimlerle öğrenecektir...